Moved Permanently

Cumhuriyet Halk Partisi Saray İlçe Başkanı Demir Ali Demirel dün belediye hoparlöründen Saraylı vatandaşlara seslendi. Demirel 16 Nisan Pazar günü yapılacak olan referandum için Saraylı vatandaşlardan ‘hayır’ oyu isterken, nedenlerini de tek tek maddeler halinde açıkladı. Demirel sözlerine ülkede birçok sorun olduğunu vurgulayarak başlarken, şu şekilde konuştu; “16 Nisan’da referanduma gidiyoruz. Fakat ülkemizde birçok sorun varken, terör sorunu, ekonomik sorun, işçinin esnafın, çiftçinin, emeklinin, toplumun birçok sorunları varken anayasa değişikliği getirilip önümüze kondu. Ve 3 aydır Türkiye enerjisini, gündemini buna harcıyor. Bu anayasa değişikliğine ihtiyaç var mı? yok mu? Bunu da siz değerli Saraylı vatandaşlarımızın takdirine bırakıyorum”

TÜRKİYE CUMHURİYETİ VATANDAŞI OLARAK SİZE HİTAP EDİYORUM

Vatandaşlara bir siyasi partinin lideri olarak değil sade bir vatandaş olarak seslendiğinin altını çizen Demir Ali Demirel bunun nedenini de şu sözlerle açıkladı; “Değerli saraylılar 16 Nisan’da oylanacak olan bir anayasa değişikliği olduğundan sorumluluğumuz gereği bu maddeleri sizlere aktarmak anlatmak için söz almış bulunmaktayım. Yalnız burada parti veya milletvekili belediye seçimi olmadığından bir ilçe başkanı olarak değil 80 milyonluk Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak size hitap ediyorum” 16 Nisan’ın memleket meselesi olarak değerlendirilmesini isteyen Demirel, vatandaşların anayasa değişikliği maddelerini okumasını isterken, kendilerinin bu maddeleri okuduklarında otoriter sistem oluşacağı anlamı çıkardıklarını belirtti.

CHP İlçe Başkanı Demirel, 1920 yılında Mustafa Kemal Atatürk ve Silah arkadaşları tarafından kurulan Gazi Meclisi’nde ‘Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir’ sözünün yazıldığını hatırlatarak, milletin iradesinin tek bir kişiye teslim edilmek istendiğini söyledi. Demirel bu yüzden ‘Hayır’ dediklerini vurguladı.

DAHA FAZLA DEMOKRASİ VE FAZLA ÖZGÜRLÜKLERİMİZ İÇİN HAYIR DİYECEĞİZ

Demirel sözlerine şu şekilde devam etti; “Seçilecek Cumhurbaşkanı Meclisi feshedebilecek. 55 milyon seçmenin, yani milletin iradesinin Türkiye’nin bütün illerinden seçilmiş, Ankara’ya gönderilmiş, ülkemizin yararına kanunlar yasalar çıkaracak, ülkemizin menfaatlerine yurt içinde ve yurt dışında faydalanabileceğimiz bizleri her yerde temsil eden milletvekillerimizin meclisini feshedebilecek. 550 milletvekilini, milletin iradesini seçtiğimiz milletvekillerini bir tek kişi görevlerine son verebilecek ama meclis 400 milletvekili imza toplayarak Cumhurbaşkanının görevine son verebilecek. Böyle bir sistem dünyada yok! Bu demokrasinin yok edilişidir. Bizler demokrasinin yok olmasına müsaade etmeyeceğiz ve 80 milyon olarak hayır diyeceğiz. Daha fazla demokrasi ve fazla özgürlüklerimiz için hayır diyeceğiz.”

CHP Saray İlçe Başkanı Demir Ali Demirel konuşmasında Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin nasıl olabileceği hakkında da örnekler vererek, bu kararnamelerin iptal edilebileceğinin düşünülmesinin aşır iyimserlik olduğunu çünkü, Anayasa Mahkemesi’nin 15 üyesinin 12’sini Cumhurbaşkanının atayacağını belirtti.

HUKUKSUZLUĞA HAYIR DİYORUZ!

Demirel Cumhurbaşkanının yargılanması konusundaki değişiklik maddesi hakkında ise şunları dile getirdi; “Cumhurbaşkanının suç işlediği iddiasıyla hakkında soruşturma açılması düzenlenmiştir. Getirilen değişiklikle, yürütmenin atayıcısı ve başı olan Cumhurbaşkanı hakkında cezaî soruşturma açılması istemi için TBMM üye tam sayısının salt çoğunluğu (301) milletvekilin imzası; meclisin soruşturma açma kararı alabilmesi için 3/5 (360); milletvekilinin imzası, yüce divana sevk için de 2/3 (400) milletvekilin oyuna gereksinim vardır. Cumhurbaşkanının görevi ile ilgili olmayan suçları için de aynı yöntem öngörülmüştür.

Cumhurbaşkanı hakkında soruşturma açılabilmesi yüksek yeter sayıların sağlanmasına bağlanmıştır. Seçilecek Cumhurbaşkanının kendi partisinin meclis grubunu oluşturacağı düşünüldüğünde bu sayıların sağlanmasının olanaksız olduğu açıktır. Yeni metinde Cumhurbaşkanı için getirilen koruyucu hükmün, Cumhurbaşkanının görev süresi bittikten sonra da devam edeceği öngörülmektedir. Bir kişiyi bu kadar koruma altına almak sizce de doğru mu? Hata yaptığında, aldatılıp kandırıldığında bunun bedelini biz vatandaşlar ödeyeceğiz. Hukuk üstünlüğüne inanan bizler böyle hukuksuzluğa hayır diyoruz!”

Demirel belediye hoparlöründen yaptığı referandum açıklaması şu şekilde devam etti; “Cumhurbaşkanının artık tarafsız olmayacağını gösteren bir düzenleme yapılmaktadır. Partili, büyük olasılıkla partinin genel başkanı olan cumhurbaşkanının ulusun bütününü temsil etmesi olanaksız duruma gelmektedir. Partili cumhurbaşkanı, partisinin genel başkanı olarak, parti MKYK’sını ve milletvekillerini belirleyecek, kendisi de hem meclis grubunun başkanı, hem hükümetin, devletin, Milli Güvenlik Kurulu’nun başı, ordunun başkomutanı ve aynı zamanda yüksek yargının tek seçicisi olacaktır.

SİZCE PARTİ ROZETİ TAKAN BİR CUMHURBAŞKANI TARAFSIZ OLABİLİR Mİ?

Sizce parti rozeti takan bir cumhurbaşkanı tarafsız olabilir mi? Sadece partisinin oyuyla seçildiğinden tarafsız olamayacaktır. Oysa bizler Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak birer cumhuruz bu böyle olunca cumhurbaşkanı tarafsız adaletli ve her vatandaşa eşit mesafede olması gerekir. Ama partili olunca tarafsız olmayacaktır. Bunun adı parti devleti oluşturmaktır! Bunun sonu birliğimizin kardeşliğimizin bozulmasına; ülkemizin bütünlüğünün bozulmasına sebep olur. Bu da emperyalist ülkelerin istediği bölünme parçalanmayı ortaya çıkarır. Emperyalist dış mihrakların istediği bu anayasa değişikliğine birliğimiz beraberliğimiz ve kardeşliğimizin bozulmaması için hayır diyoruz!

‘BERABER YÜRÜDÜK BU YOLLARDA’ DİYENLER BUGÜN KAVGALI GİBİ GÖZÜKÜYORLAR

Ben sizleri 2010 yılı bu sürecinin başına götürmek geçmişi hatırlatmak istiyorum. 2010 yılında bir anayasa referandumu ülkemiz yaşadı. Önümüze 28 madde getirildi. Fakat o zaman da bizler bu yanlış bu maddelerin içinde ülkemizi sıkıntıya sokacak maddeler var diye eleştirilerimizi ortaya koyduk. Lakin bu anayasa kabul edildi. Bu 28 maddenin içinde 3 madde onlar için önemliydi. Bu maddeler; hukuk sistemi yapısı, yüksek yargının yapısı ve Hakimler Savcılar Kurulu yapısı. Bu maddeler değiştirilerek yürürlüğe girdi. Sonuç: 6 yıl sonra Amerikan destekli dinci tarikat FETO terör örgütünün adamları devletin bütün kamu kuruluşlarına askeriyenin başına getirildi ve 15 Temmuz kalkışmasını bu ülke yaşadı. Bu gün buna darbe diyorlar. Buna bir terör örgütü elamanlarını devletin başına geçirerek bu ülkeye zarar verenler darbe diyor. Ama öyle değil bu hükümetle cemaat arasında bir kavgadır. Halkımızda bunu bir darbe olduğuna inanmadı çünkü bu FETO denilen adamı anlatmakla bitiremeyenler, övenler bugün ülkenin başında ve nasıl döndüklerini hep birlikte izlemekteyiz. Zamanında ‘beraber yürüdük bu yollarda’ diyenler bugün kavgalı gibi gözüküyorlar!”

16 NİSAN’DA HAYIRDA BİRLEŞMEK ÜZERE

Demir Ali Demirel konuşmasını şu sözlerle bitirdi; Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir diyoruz. 16 Nisan’da egemenliğin milletten alınıp tek adama verilmesine hayır diyoruz. Milletimizin egemenliğine sahip çıkacağına inancımız tamdır. Sözlerimi tamamlarken hepinize hayırlı günler diler 16 Nisan’da hayırda birleşmek üzere sevgi ve saygılarımı sunarım”